Laparoskopik Cerrahi | Laparoskopik Apandisit Ameliyatı (Appendektomi)

    Komplike olmamış akut apandisit hastalığının tedavisinde açık cerrahiye alternatif olarak günümüzde yaygın uygulanan cerrahi tedavi yöntemi  “laparoskopik appendektomi” dir. Genel anestezi altında yapılan ve ortalama 30 dakika (20-60 dakika) süren bu ameliyat sonrasında hastalar, genellikle 3-4 saat sonra sıvı gıda almaya başlarlar ve ertesi sabah kahvaltı sonrası eve gönderilirler. Gebelikte de güvenle uygulanabilen bir yöntemdir.

    Apandisit nedir, nasıl belirti verir? Akut apandisit; kalın barsağın başlangıcında yer alan “appendiks” adı verilen 6-8 cm uzunluğundaki kör barsağın iltihaplı hastalığıdır. Genellikle önce göbek etrafında başlayan, yaklaşık 6 saat sonra karın sağ alt kadrana lokalize olan karın ağrısı, iştahsızlık, bulantı, bazen kusma, ateş gibi belirtiler verir. Bazı olgularda tipik klinik belirtiler görülmez, hastalık atipik belirtilerle kendini sunabilir, ayırıcı tanı için gerekli araştırmalar yapılarak tanı konulur. Appendiks kökünün kalın barsağın başlangıcında ve sabit bir yerde olmasına karşın, serbest ucunun yeri oldukça değişken olabilir. Bu durum klinik belirtilerin ortaya çıkmasını etkiler. Appendiksin kalın barsağın arkasına dönük ve dış zarının altına gömük (retroçekal,  subseröz) olduğu durumlarda hem klasik klinik belirtiler görülmez, hem de görüntüleme yöntemleriyle tipik görüntüler elde edilemez; dolayısıyla, tanı ve ayırıcı tanı süreci uzun sürebilir ve bulgular yanıltıcı olabilir.

    Apandisit tanısı nasıl konulur? Tanı hastanın tıbbi öyküsü, fizik muayene bulguları, laboratuvar tetkikleri ve görüntüleme yöntemleri ile konulur. Görüntüleme yöntemleri olarak; direkt karın grafisi, ultrasonografi (US) ve bilgisayarlı tomografi (BT)’den yararlanılır. Bu tetkikler aynı zamanda ayırıcı tanı için de klinisyene önemli bilgiler verir.

    Ameliyat öncesi hazırlık nasıl yapılır? Tanı için gerekli radyolojik ve laboratuvar tetkikleri ve anestezi muayenesi yapılarak hasta ameliyata hazırlanır. İdealde 6-8 saatlik açlık süresi istenmekle birlikte, acil durumlarda bu süre beklenmeksizin de ameliyat yapılabilir. Önceden bilinen bazı önemli hastalıkların varlığında, ilgili branş doktorlarının muayenelerinin yinelenmesi, böylece mevcut sorunlarla ilgili tanı ve tedavinin güncellenmesi sağlanır (örn: kalp hastalığı tanısı almış olan hastalardan kardiyoloji muayenesi istenmesi). Özellikle kadın hastalarda, ayırıcı tanıya giren jinekolojik hastalıkların araştırılması için jinekoloji (kadın hastalıkları) konsültasyonu istenebilir. Her iki cinsiyette ayırıcı tanıya ürolojik hastalıklar giriyorsa, bu durumda üroloji konsültasyonu da istenebilir.

    Laparoskopik apandisit ameliyatı kaç kesi ile yapılır? Klasik laparoskopik appendektomi 2’si 5 mm, 1’i 10 mm boyunda olmak üzere toplam 3 kesi ile yapılır, bazı durumlarda 2 kesi ile yapılması da mümkündür. Tek kesi (SILS; single incision laparoscopic surgery) ile ameliyat olmak isteyen hastaların durumları değerlendirilir, aday hasta bu ameliyata uygun ise laparoskopik ameliyat göbek düzeyinde 35 mm boyunda tek kesi ile yapılabilir. SILS’te teleskop ve diğer cerrahi aletler bu kesiye yerleştirilen özel bir aparattan karın içerisine geçirilerek ameliyat gerçekleştirilir.

    Açık ameliyata dönülebilir mi? Laparoskopik teknikle başlanılan her ameliyatta gerek görüldüğünde açık ameliyata dönülebilir. Geçirilen ameliyatlar ya da ataklara bağlı olarak gelişmiş yapışıklıkların cerrahi işlemin laparoskopik tekniklerle yapılmasına engel olacak düzeyde olması, laparoskopik tekniklerle kontrolü güç ya da olanaksız kanama gelişmesi ya da ayırıcı tanıya giren ve açık cerrahi girişim gerektiren bazı durumların varlığında ameliyata açık cerrahi ile devam edilebilir. Laparoskopik appendektomide açık ameliyata dönüş oranı literatürde ortalama %5 düzeyinde bildirilmektedir.

    Komplikasyonları nelerdir? Gerekli önlemler alınmasına karşın gelişebilen istenmeyen olaylar “komplikasyon” olarak adlandırılır. Laparoskopik appendektomiden sonra; trokar girişi ile ilintili organ hasarları, kanama, infeksiyon, abse, karın duvarına fistül gelişimi, yapışıklık, kesilerde fıtık gelişimi, pulmoner emboli (akciğere pıhtı atması), anesteziyle ilintili komplikasyonlar, vb gelişebilir. Komplikasyon gelişme oranı literatürde ortalama  %10-20 düzeyinde bildirilmektedir, ancak bunun büyük bölümünü (profilaktik antibiyotik yapılmasına ve gerekli önlemler alınmasına karşın infeksiyonlu bir organ üzerinde çalışıldığı için kolaylıkla gelişebilen) yara infeksiyonu oluşturmaktadır.

    Ameliyattan sonra iz kalır mı? İnsanlar canlılar aleminde memeliler sınıfında yer alan biyolojik varlıklardır. Diğer tüm memeli canlılar gibi insanlarda da deride oluşan kesiler (kaza sonucu yaralanma veya ameliyat sırasında yapılan kesiler) nedbe (skatris, skar) dediğimiz bir doku ile iyileşir ve kişinin deri yapısına göre değişen belirgin veya daha az belirgin bir iz mutlaka kalır. Ancak, ameliyat kesilerinde cilt estetik dikiş teknikleri ve materyalleri kullanılarak kapatılırsa, iz daha az belirgin olarak kalır ve böylece daha iyi kozmetik sonuçlar elde edilebilir.

    Ameliyattan sonra çıkartılan appendiks patoloji laboratuvarına mutlaka gönderilir mi? Vücuttan çıkartılan tüm organ ve dokular patolojik inceleme için laboratuvara gönderilir. Appendiksin patolojik incelemesi ile hem klinik tanının verifikasyonu sağlanır, hem de erken evre (çıplak gözle görülemeyen ya da ameliyat öncesi görüntüleme yöntemleriyle tespit edilemeyen, ancak mikroskopik inceleme ile yakalanabilen) iyi ya da kötü huylu appendiks tümörlerini tespit edebilmek mümkün olur.

    Appendiksin çıkartılması vücutta bir eksikliğe neden olur mu? Vücutta hiçbir organ ya da doku gereksiz değildir. Ancak, bazı durumlarda hastalanan ve görevini tam ya da kısmen yerine getiremeyen organların, kişinin sağlığını ve yaşamını tehdit etmemesi için vücuttan çıkartılması gerekir. Akut apandisitte appendiksin çıkartılmasının gerekçesi de budur. Appendiksin erişkinde bilinen önemli bir görevi olmamakla birlikte, fetal yaşamda ve bebeklerde bağışıklık ile ilgili bazı görevleri olduğu kabul edilmektedir.